Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması ve Bilgi Edinme Hakkı Sempozyumu Düzenlendi

Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması ve Bilgi Edinme Hakkı Sempozyumu Düzenlendi

Kurumumuz ile Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu ortaklığında “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye’de Kişisel Verilerin Korunması ve Bilgi Edinme Hakkı Sempozyumu” Kurumumuz Konferans Salonunda düzenlendi.

Sempozyuma; Kurum Başkanımız Prof. Dr. Faruk BİLİR, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Zerrin GÜNGÖR, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOĞLU, Kişisel Verileri Koruma Kurulu Üyeleri, çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda davetli katıldı.

Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı’yla başlayan etkinliğin açılış konuşmalarını Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Tahsin FENDOĞLU ile Kurum Başkanımız Prof. Dr. Faruk BİLİR yaptı.

BİLİR konuşmasında kişisel verilerin korunması hakkı ve bilgi edinme hakkı ile ilgili bilgiler paylaştı.

Kişisel verilerin korunması hakkının ve bilgi edinme hakkının hayata geçirilmesinin, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi bakımından ülkemizin atmış olduğu en önemli adımlardan olduğunu ifade eden BİLİR, bu hakların şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin yanı sıra bireyin kişiliğini serbestçe geliştirebilmesine hizmet ettiğini söyledi.

Kişisel verilerin korunması hakkının ve bilgi edinme hakkının öneminin gün geçtikçe daha da farkına varıldığının yadsınamaz bir gerçek olduğunu dile getiren BİLİR, söz konusu iki hakkın bilinirliğinin artmasıyla birlikte, aralarındaki etkileşimin ve kesişen yönlerinin etraflıca ele alınmasının gereklilik haline geldiğini ifade etti. Kişisel verilerin korunması hakkı ile bilgi edinme hakkının hem Anayasa’da hem de kanunla koruma altına alındığını anımsatan BİLİR, temelde her iki hakkın birbirini desteklediğini belirtti.

Bilgi edinme hakkı kapsamında yöneltilen taleplerin karşılanmasında, üçüncü kişilerin kişisel verilerinin açığa çıkması ihtimalinin gündeme gelebileceğine dikkat çeken BİLİR, böyle bir durumda kişisel verilerin korunması hakkı ve bilgi edinme hakkı arasındaki çift yönlü ilişkinin dikkate alınarak somut olay bazında değerlendirme yapılmasının ve bu hakların kullanımına yönelik makul bir dengenin sağlanmasının önem taşıdığının altını çizdi.

Öte yandan “Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkının Bilgi Edinme Hakkı Çerçevesinde Değerlendirilmesi” ve “Bilgi Edinme Hakkı Bağlamında Kişisel Verilerin Korunmasını İsteme Hakkı” olmak üzere iki oturum şeklinde düzenlenen sempozyum, kapanış töreninin ardından sona erdi.